10 Temmuz 2010 Cumartesi

RÜZGAR GÜLÜ ENGİN ARDIÇ

AŞAĞIDAKİ YAZI ENGİN ARDIÇ'IN 1990 YILINDA YAYINLANAN BİR KİTABINDAN ALINTIDIR

""""""""" OSMANLI'DA ACEM MES'ELESİ

Allah kabul etsin, İran'da on bir kişi, kadınlı erkekli, "recm suretiyle" idam edilmiş, fahişelik ve muhabbet tellallığı yapıyorlarmış bunlar..İnfaz, Buşehr kentinde bir stadyumda binlerce kişinin huzurunda ediliyor, şeriata göre recme hükümlü kişi gırtlağına kadar toprağa gömülüyormuş, gözleri de bağlanıyor bu arada (şeriatımız çağdaş ve insancıldır abiler), ilk taşı da kararı veren yargıçlar atıyormuş! Sonra sırayla öbür yetkililer, bu arada güvenlik görevlileri, Allah'ü Ekber sesleri, tekbirler arasında taş atıyorlar hükümlünün kafasına gözüne..
Bunu söyleyen Kayhan gazetesi..Alıp aktaranda Anadolu Ajansı.Yani, biz popomuzdan uydurmadık.
Türkiye'ye getirmek istedikleri düzen budur.Okuyun da ibret alın, eğer içinizde hala aymayan, hala aklını başına toplamayan, hala ,"canım işte 141-142 de kalksın, 163 de kalksın, onlar da fikir sahibi" diye düşünen varsa.
İlk taşı sizin kafanıza atacaklar.Hem de, daha çok acı versin, hemen öldürmesin diye, küçüğünden!
Sayın Murat Belge ile Sayın Hilmi Yavuz, belki külahlarını önlerine koyup beş dakika düşünme fırsatı bulurlar haberi okuyunca..
Kimi zaman ne diliyorum biliyormusunuz içimden, azıcık da ürpermeden değil ha, inşallah diyorum, inşallah şu şeriatçılar iktidara gelip yerleşirler de, ilk kesilecek gırtlaklar arasında bizim Müslüman Sosyalistler' in gırtlakları yer alır!
O zaman görürler günlerini.
Şimdilik, İslam' a göz kırpıp devrimcilik taslamaya, liberallerle içki içip sosyaldemokratlara hizmet sunmaya devam...
Allah kabul etsin! Amin...
Aymayana, al gözüm seyreyle, ikinci olay:
Anadolu Ajansı Tahran kaynağıyla teleksi geçiyor, "İslam'ın örtünme ilkelerine" uymayan kadınlara kırbaç cezası konmuş!
Canım, şeriatçıların da kendilerine göre bazı düşünceleri var işte..Onlar da özgür olmalı...Öyle mi?
İçinizde gene de aymayan varsa, tartışalım.
Alman Demokratları 1933 yılında eşekten düşmüş karpuza dönmüşlerdi, işte faşist bir parti, oy çoğunluğuna dayanıp, halkın desteğini ardına alarak takır takır geliyor, hadi bakalım, ne tutum takınacak, ne tavır alacaksınız?
Bizim solcumuz da , iliklerinden henüz köylülüğü silemediğinden, taktik vadisinde şark kurnazlığına yatıyor: 163' ün kaldırılmasına razı olsam acaba o patırtıda 141-142'nin de tarihe gömülmesini sağlarmıyım?
Hoca içinden kıs kıs gülüyordur..
Elbette takunyalılar da şark kurnazının şedellisi olduklarından, saftirik solculara bakıp bakıp ağızlarından başka bir yerleriyle gülümsüyorlar, aman iyi iyi, bırakın bizi savunsun enayiler!
Benimle Kemalist diye dalga geçenler, 1989 Türkiye'sinde "Kemalist" tanımını, Frenklerin deyimiyle "pejoratif" düzeye düşürenler, alay sıfatı yapanlar, gönül eğlendirenler...
Dilerim ilk taşı siz yersiniz suratınızın ortasına, unutmayın, hemen öldürmesin diye ufağından ufağından..
İran ha?... Geleneksel Türk-İran dostluğu.. Bunlar bizim ne zaman dostumuz oldular yahu?
Elbette şeriatçılar da haklı kendi açılarından, onlar da diyorlarki, İslam' da laiklik olmaz.Müslüman isen şeriatı uygulayacaksın !
Bir toplum hem Müslüman, hem laik olabilir mi gerçekten ?
Oysa, biz yaptık, oldu!
Bunu başarmış tek İslam ülkesiyiz.İşler böyle giderse, korkarım, "ülkesiydik" diyeceğiz..
Baskı altında tutulduklarını ileri sürüyorlar.Meramları şeriat devleti kurmaksa, evet baskı altındadırlar.Bu baskı da kolay kolay kalkmayacaktır.
Ama..Bana Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir tek örnek gösterin, bir tek örnek, bir tek kişi camiye gitmiş de kapıdan çevrilmiş olsun, hayır kardeşim sen burada namaz kılamazsın diye..Bir tek kişi bir tek gün oruç tutmuş olsun da ister resmi görevli, ister halktan herhangi biri ona zorla orucunu bozdursun..Bir kişi de çıkıp ben fitre vereceğim, fitre vereceğim, zekat vereceğim desin de elini cebine atması engellensin..Bir kişi de şöyle ağız dolusu, göğsünü gere gere Kelime-i Şahadet getirsin de lafı yutturulsun..
Size laik Türkiye Cumhuriyeti'ni yıktırıp Türkiye İslam Cumhuriyeti' ni kurdurmayacağız..
Önce cesedimize basarsınız, ondan sonra belki..
Haa, Türkiye Halk Cumhuriyeti mi ?
Onun sanırım 2089 yılından önce gündeme geleceği yok!
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilkelerine uyan burada paşa paşa oturur.Uymayan, uyamayan, Türkiye sınırları içinde kalmak zorunda değildir.Bir zamanlar "komünistler Moskova'ya" diye bağırırlardı, işin matrağı, gitmek isteyene de pasaport vermezlerdi! İşte şimdi uygarlığın kendisine iki numara büyük geldiği kişiler varsa , defolup Tahran'a gidebilirler..
Şeriatçılar Tahran'a! Ya da Riyad'a, Mekke'ye, ne cehenneme gideceklerse.
Yol parası çıkışmayana aramızda toplayıp elimizden geldiğince yardımcı olmaya da çalışırız, futür getirmesinler.
Geleneksel Türk-İran dostluğu var ya ortada...
Yanlış hatırlamıyorsam, bir de Türk Ordusu diye bir şey vardı.
Hani bildirelim dedik.. """""""""""""""


""Yirmi Yıl sonra durum nedir derseniz ? Hilmi Yavuz ZAMAN gazetesine , Murat Belge TARAF gazetesine, Engin Ardıç'da SABAH gazetesine kapağı atmışlar...Kimsenin de bir yerlere gittiği yok..Herkes hayatından memnun..En mutluları da 1989'ların Kemalist Engini.."Yanlış hatırlamıyorsam, bir de Türk Ordusu diye bir şey vardı" diyen Kemalist ENGİN... """"

Hiç yorum yok: