9 Temmuz 2010 Cuma

Kahin Engin ARDIÇ

Aşağıdaki yazı 1980 lerin sonlarında Engin Ardıç'ın bir kitabından alıntıdır...

"""""" İMAM-I CAHİLİ HARİCİYE SAFLARINDA
"İkinci Dünya Savaşı'nda Türkiye Atatürk Önderliğinde zaferden zafere koşmuştur!.."
Nedir bu? Bir kurgubilim romanının giriş cümlesi mi?
Bilemediniz..İş bu inci, 1984 yılında, haziran sınavlarında, Marmara Üniversitesi'ne bağlı Siyasal Bilimler Okulu son sınıf öğrencisi bir adamın sınav kağıdında soru yanıtı.Soru basit, "İkinci Dünya Savaşı'nda Türkiye'nin dış politikasını özetleyiniz..".Yoldan geçene sorsan, bu konuda üç-beş cümle eder, ne bileyim , hiç olmazsa savaşa girmedik der, İsmet Paşa Türkiye'yi savaşa sokmamak için direndi der... Bizim kapıcı Yılmaz'a sorsan sana verebileceği birkaç bilgi kırıntısı vardır çocuğun....
Olayı, Marmara'da öğretim üyesi arkadaşım A.B. anlatmıştı o sıra.
"Ne yaptın peki?" dedim, "Herhalde çaktırdın da, ben senin yerinde olsam bir de sınıfın ortasında, bütün öğrencilerin gözü önünde meydan dayağı atardım, eşek sudan gelinceye kadar döverdim hergeleyi.."
Düşünün, bu sınav kağıdını yazan herif, Siyasal Bilimler Okulu son sınıf öğrencisi..Sınav, Haziran sınavı...Diploma almasına ramak var, Allah bilir eylülde ekimde Dışişleri sınavına girecek...

Tüü, sizin üniversitenizin de, hariciyenizin de....
Bence, hariciyeye imam-hatiplileri de alınız! Yakışır.
Bir kere, Riyad gibi dış temsilciliklere uyarlar, sonracığıma, İkinci Dünya Savaşı' ında Türkiye' yi Atatürk' ün önderliğinde zaferden zafere koşturacak kadar körkütük değillerdir..
Alt tarafı şeriat istiyorlar.O kadar kusur kadı oğlunda da olur.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne, "halk arasındaki" deyimiyle Mekteb-i Mülkiye'ye son on yıl içinde kaydını yaptıran öğrenci kitlesinin yüzde kırkı İmam-Hatip mezunuymuş..
Giremedikleri bir Mekteb-i Harbiye kaldı, oraya da dalarlarsa seyreyleyin siz gümbürtüyü ondan sonra!
1970 yılında 40 olan İmam-Hatip Lisesi sayısı, 1988 yılında tam 384...44 bin olan öğrenci sayısı, şimdi 290.000....
BU KADAR İMAMI HANGİ CAMİ KALDIRI, ELBET BAŞKA İŞLERE BULAŞACAK BU ADAMLAR.BURNU SÜMÜKLÜ, YALIN AYAK, BAŞI KABAK, KAFASINDA İNCİR AĞACINDAN DÜŞÜP YARMA İZLERİ İRİNLİ GARİBAN ÇOCUĞU, KAPAĞI YATILI OKULA ATIYOR, DÖŞEK VAR, SICAK YEMEK HAZIR, "FİNANSE" EDEN YEREL CAMİ YAPTIRMA DERNEĞİ, BİR DE KOMÜNİZMLE MÜCADELE CEMİYETİ ESKİ ÜYELERİ...Sonra da hariciyeye girecek elbet..
Fransa'da, SNALC kuruluşunun, Ulusal Lise ve Kolejler Sendikası' nın yaptığı bir araştırma elime geçmişti, bundan beş yıl "mukaddem"..Kuruluş, yetmiş ortaöğretim kurumundan bin beş yüz Fransız öğrencisi üzerinde araştırma yapıp " kültür düzeylerini" saptıyor..
Sonuçlar korkunç1 Bizim öğretim üyesi arkadaş A.B.'yi bile şaşırtacak kadar dehşet verici....
Fransız öğrencilerinin ne tarihten, ne coğrafyadan, ne anadillerinden, ne edebiyattan haberleri var...
Bize ne bütün bunlardan, öğrensin bacaksızlar demeden önce bir düşünün, sizin oğlan da Namık Kemal'i Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşatsa, Kıbrıs çıkartmasını Viyana kuşatmasıyla karıştırsa ne yaparsınız?
"Sallandır iki tarih öğretmenini Galata Köprüsü'nde, bak nasıl düzeliyor işler" mi dersiniz yoksa?
NEYSE, HİÇ OLMAZSA FRENK, KASABA KİLİSESİNE PAPAZ OLACAK HERİFİ ALIP DA QUAİ d'ORSAY KADROSUNA KATMIYOR....
BİZ BU GİDİŞLE CUMHURBAŞKANI BİLE YAPARIZ... """""""""""

H.Ö.--- Araştırdığım kadarıyla Üstat Engin ARDIÇ' ın QUAİ d'ORSAY dediği Fransız Dışişleri Bakanlığı..Gördüğüm kadarıyla da Frenk'lerin Dışişleri Bakanlığı kadrosuna bile sokmadıkları, ancak bir kasaba kilisesine papaz olacak adamların , Türkiye'de Cumhurbaşkanı olması için Engin ARDIÇ'ın gösterdiği çaba muhteşem ...LAFININ ERİ....

Hiç yorum yok: